Bebekler doğduğunda ilk önce anneleriyle tanışır, onlara sıkıntılarını anlatmak için ağlarlar. Zamanla konuşmayı, gülmeyi, tepki vermeyi öğrenirler. Bunları öğrenmeden önce bebeklerimizin doğal olarak yaptığı hareketler gözlemlendiğinde ağladıklarını, gözlerini ve kendilerini sıktıkları görülmektedir.
Bebekler konuşup dertlerini anlatamadıkları için onları vücut dillerinden anlamaya çalışmalıyız, bu pek de kolay bir iş değildir. Bebeğiniz ağladığında ''acaba karnı mı aç, bir yeri mi ağrıyor?'' gibi sorular sizi panikletebilir. Fakat bebeklerin doğdukları andan itibaren iletişim kurmak için kullandıkları tek araç ağlamaktır. Bir bebek ağlayarak acıktığını, ağrısı olduğunu, rahatsızlığını hatta oyun oynamak istediğini ifade edebilir. Fakat bebek birkaç aylık olduktan sonra iletişim becerileri gelişir ve farklı sesler çıkarmaya başlar. Zamanla ağlaması da değişir. Anne de bebeğin ne anlamda ağladığını bilir. Zamanla bu ağlama ve çığlıklar önce bilinçli seslere daha sonra hecelere ve son olarak da kelimelere dönüşür.
Bebekleri konuşma sürecinde anlamak, beden dilleriyle iletişim kurabilmek emek ister. Çünkü bebekten bebeğe tepkiler de yetişkinlerde olduğu gibi farklılık gösterir. Dolayısıyla bebeklerin beden dilleri de birbirlerinden oldukça farklıdır. Peki bebekler aslında ne anlatmak istiyor? Aslında bakılırsa hemen hemen her bebeğin büyüme aşaması aynıdır. Önce başlarını dik tutmayı, sonra destekli oturmayı zamanla desteksiz oturmayı öğrenirler. Sonrasında işe bebek emekler, yürür ve konuşmaya başlar. Bu şekilde bebeklikten çocukluğa geçiş süreçleri tamamlanmış olur.
Bu geçiş süresi tamamlanırken aynı zamanda bebekler de kendilerince bir beden dili geliştirir. Her şeyden önce bebek annesiyle göz göze gelmeye çalışarak kendini belli etmeye çalışır.
Üç aylıkken bebekler kendilerini beden diliyle ifade etmeye başlarlar. Bu, hem ebeveynler hem de bebek için önemli bir dönüm noktasıdır çünkü bebeğin nasıl hissettiği ve ihtiyaçlarını en iyi nasıl karşılayacağı konusunda fikir verir. Ebeveynlerin, bebeklerinin hareketlerini gözlemlemeleri, neye ihtiyaçları olduğunu daha iyi anlamaları için faydalı olabilir.
Bu yaştaki bebekler gülümsemeler, kıkırdamalar ve hatta ağlamalar veya rahatsızlık veya hoşnutsuzluk ifadeleri ile iletişim kurmaya başlarlar. Ayrıca, geniş gözlerle çevrelerini keşfederken kollarını ve bacaklarını sarsıntılı hareketlerle hareket ettirebilirler. Hastane çıkışı bebek kıyafetleri, bu hareketleri yorumlamanın bir yolu olarak kullanılabilir, çoğu zaman tam olarak oturan giysiler daha fazla hareket özgürlüğü sağlar, böylece bebek çevresini keşfederken daha rahat hisseder.
0-3 aylık bebeklerin vücut dilini gözlemlemek büyüleyicidir. Bebekler doğdukları andan itibaren hareketleri ve yüz ifadeleri ile iletişim kurmaya başlarlar. Bir ebeveyn olarak, bebeğinizi daha iyi anlamak ve uygun şekilde tepki vermek için bebeğinizin beden dilini nasıl okuyacağınızı öğrenmek önemlidir.
Bu yaştaki bebekler henüz konuşamasalar da ihtiyaçlarını sallama, kıvranma, dikleşme gibi çeşitli hareketlerle ifade etmeye çalışırlar. Dikkat çekmek istediklerinde veya yeni bir şey istediklerinde kollarını ve bacaklarını uzatırlar. Yenidoğanların, tulum veya kundak gibi rahat 0 3 ay bebek kıyafetleri içinde yakından kucaklanarak veya ileri geri sallanarak yatıştırılması da yaygındır
Bu yaştaki bebekler tamamen ebeveynlerine bağımlıdır, bu da vücut dillerini öğrenmeyi daha da önemli hale getirir.
Genellikle garip sesler çıkaran ve çeşitli hareketler yapmaya çalışan bebek kucağa alınmak veya dokunulmak istiyordur. Yine sevmediği bir yemek verildiğinde bebekler suratlarını ekşitir, hatta tükürüp ağlarlar, uykuları geldiğinde huysuzlaşırlar bu gibi bebeklerin ortak kullandıkları davranışlar vardır;
- Bebek acı çekiyorsa;
Eğer bebekler acı çekiyorsa nefes almadan devam eden kısa kısa kesilen çığlıklar atarak kendini ifade etmeye çalışabilir.
-Bebek acıkmışsa;
Düşen ve yükselen ses tonlarıyla ağlar, parmaklarını emmeye başlar, kucağa alınana kadar da susmaz.
- Bebek yorulmuşsa;
Uykusuz kaldığında, şarkı söyler gibi ritmik bir şekilde ağlamaya başlar.
- Bebek rahatsız olmuşsa;
Huysuz ve aksi bir ses tonuyla kararlı bir şekilde ağlar. Örneğin altını ıslatan bir bebek veya üşüdüğünde, terlediğinde ağlamaya başlar.
- Bebek mutlu ve heyecanlı ise;
El ve kollar yandan öne doğru uzanır, hızlı hızlı çırpınır, gözleri açılır, göz teması kurar, değişik sesler çıkarmaya başlar.
- Bebek mutsuz ve heyecanlı ise;
El kol ve bacaklarını vuruyormuş gibi sallar, kafa sağa sola sallanır, tüm bedeniyle dönmeye çalışır vb…
- Bebek gaz sancısı çekiyorsa;
Bacaklarını kendine çeker, yüzü kızarmaya başlar hatta zaman zaman nefesini tutup zorlanma hareketi gösterir. Acı çektiği için mutsuz ve isteksiz davranır.